Öfkenin insani bir duygu ve herkesin içinde öfke bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, önemli olanın öfkenin öğütülmesi olduğunu söyledi. Öfkeyi öğütebilmeyi başaran kişilerin bu durumu kazanıma, enerjiye dönüştürülebileceğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, öfke durumunda 10 saniye mola verebilmenin de öfke kontrolünde iyi bir yöntem olduğunu hatırlattı. Kadına karşı şiddette öfke kontrolü eğitiminin önemli olduğunu da sözlerine ekleyen Tarhan, “Hapis buradaki son çare olmalı. Bu kişilere özellikle empati konusunda eğitim verilmesi lazım. Hapis çözüm değil, iyileştirme çözüm.” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL (İGFA)- Şiddetle ilgili konuların arka planında öfke kontrol bozukluğunun bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu sorunun temellerinin de çocukluk döneminde atıldığını söyledi. Öfkeyi ateşe benzeten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yangın çıktığı zaman hemen yangına müdahale edersiniz. Önce ‘Yangın neden çıktı ve burası neden yanıyor?’ demezsiniz. Bir an önce yangını söndürürsünüz. Yangının sebebi sonra araştırılır. Hemen tedbirler alınır. Öfkede de benzer davranışı göstermek gerekir.” dedi. Öfkede insanın üst beyin kontrolünün bozulduğunu ifade eden Tarhan, “Öfke anında akıl ikinci plana düşüyor. Aklın kullanımı bloke oluyor, bu duruma cinnet diyenler de var. Öfkenin en güzel ilacı o anda o duyguyu itelemeyi başarabilmektir.”dedi.
ÖFKE NEDEN ORTAYA ÇIKAR?
Bazı insanların sakin, bazılarının öfkesiz, bazılarının sinirli bazılarının ise çok öfkeli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Burada kişilik yapısının önemi var. Öfke kontrolünde en çok insan ilişkilerinde bozulma, yasal sorunlar, maddi kayıplar gibi sebepler olduğu gözlemlenir. Öfke nedeniyle eşyalarına zarar verenleri görebiliriz. Öfke kişinin çalışma ve iş verimini etkiliyor. Sağlığını bozuyor ve en başta suçluluk duyguları uyandırıyor.” dedi.
Öfke duygusunun kişiyi şiddet davranışına götürdüğünü belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genellikle hayvanlara karşı şiddet, duvara yumruk atarak kendine zarar vermek şeklinde görülüyor. Sonra da diğer insanlara karşı şiddet ortaya çıkıyor.”şeklinde konuştu.
ÖFKE KONTROL SORUNLARINDA GEÇMİŞE BAKILIYOR
Öfkesini kontrol edemeyen kişinin geçmişine bakıldığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişinin geçmişinde şiddet davranışları var mı? Tehlikeli araba kullanma durumu var mı? Şiddeti sorun çözme ve hak arama yöntemi olarak görüyor mu? Kurban var mı varsa hep aynı kişi mi şeklinde araştırma yapılıyor.” dedi.
ŞİDDETLE TERBİYE OLMAZ!
Dünyada ve ülkemizde maalesef şiddetin zaman zaman onaylanan bir yönünün de bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İngiltere’de şamar oğlanları geleneği vardı. Kraliyet ailesinde kendi çocukları bir hata yaptığı zaman gidip şamar oğlanı olarak bulundurulan yoksul çocuklarını döverlermiş. Böylece çocuğun hatasından ders alması sağlanırmış. Şamar oğlanı terimi oradan geliyor. Eğitimde kullanılan yanlış bir metot. Daha sonra bu yöntem insan haklarına aykırı olduğu için kaldırılıyor. Bizim kültürel olarak şiddeti onaylayan bir yanımız var. ‘Kızını dövmeyen dizini döver’ diye atasözleri var. Bunlar bu zamanın geleneklerine uymayan durumlar. Çocuğu şiddetle terbiye etmeye kalkışmak artık geçersiz yöntemlerdir.”dedi.
Öfke kontrolünde birtakım yöntemler uygulanmasını tavsiye ettiklerini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Mola verme yöntemi önerebiliyoruz. 10’a kadar saymasını tavsiye ediyoruz. Öfke görünen ve dışa vuran duygudur. Öfkenin arka planındaki duygu dışlanmışlıktır, aşağılanmışlıktır. Kişi dışarıya öfke olarak yansıtır.” dedi.