Ercan Çağlayan

Tarih: 03.10.2025 22:51

Amedspor'da kongre: İstişare mi, irade mi ?

Facebook Twitter Linked-in

Amedspor İstişare Kurulu’nun bugünkü basın açıklaması dikkatle okunduğunda, kağıt üzerinde demokratik ve kapsayıcı bir süreçten bahsedildiği görülüyor. “Kongre sürecinin sağlıklı yürütülmesi”, “aday başvurularını almak ve değerlendirmek üzere komisyon kurulması” gibi ifadeler kulağa hoş geliyor. Ancak satır aralarında saklı olan ve asıl tartışılması gereken mesele, Amedspor’un geleceğinin gerçekten demokratik iradeyle mi belirleneceği yoksa önceden hazırlanmış senaryolarla mı yol alacağıdır.

Açıklamanın en kritik noktası, mevcut İstişare Kurulu üyesi ve eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren’in başkan adaylığı için “ortak görüş” şeklinde sunulan öneridir. Burada altını çizmek gerekiyor: Nahit Eren, şehrin saygın isimlerinden biridir. Hukuk alanındaki birikimi ve toplumsal meselelerdeki duyarlılığı ile Diyarbakır kamuoyunun yakından tanıdığı, değerli bir insandır. Fakat tam da bu nedenle, onun adaylığının bu şekilde “önceden işaret edilmiş” biçimde gündeme getirilmesi sürecin demokratik ve rekabetçi ruhuna gölge düşürüyor. 

İstişare Kurulu’nun görevi, süreci şeffaf bir şekilde yürütmek, adaylara eşit mesafede durmak değil midir? Eğer kurul daha şimdiden bir ismin etrafında birleşmişse, diğer adayların başvurularını almak için oluşturulacak komisyonun tarafsızlığından nasıl söz edilebilir?

Amedspor gibi bölgenin en önemli spor markalarından birinin yönetiminde en küçük gölge bile taraftarın güvenini sarsar. Geçmişte yaşanan krizlerin temelinde de çoğu zaman bu tür kapalı kapılar ardında alınmış kararların payı vardı. Bugün “istişare” adı altında yapılan, aslında fiili bir “dayatma” görüntüsü vermektedir.

Unutulmamalı ki Amedspor, sadece bir futbol kulübü değil; bir kentin kimliğini, umudunu, direncini temsil ediyor. Böyle bir kulüpte kongreler, formaliteye indirgenmiş bir oylama süreci değil, gerçekten katılımcı ve çoğulcu bir tartışma zemini olmalıdır. Yönetim, taraftarın ve kentin bütün bileşenlerinin söz hakkı olduğu bir yapıyla şekillenmediği sürece, “hayırlı olsun” temennileri havada kalmaya mahkûmdur.

Kongreye giden bu süreçte, Amedspor İstişare Kurulu’nun tarafsızlığını yeniden gözden geçirmesi elzemdir. Aksi halde Nahit Eren’in başkanlığı daha kongre yapılmadan fiilen ilan edilmiş olacak. Böyle bir tabloda “kongre” kelimesi sadece kâğıt üzerinde kalır, “irade” ise yine birkaç ismin tekelinde olur.

Amedspor’un ihtiyacı, önceden belirlenmiş adayların değil; şeffaf, demokratik ve rekabetçi bir seçim sürecidir. Taraftarın güveni, kulübün itibarı ve kentin spor geleceği için bundan daha azı kabul edilemez.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —