Ercan Akkar


Sosyal Medyada Günahın Anatomisi: Bir 'Beğeni' İle Zalimden Yana Olmak...

.


Son birkaç aydır yoğun şekilde Van’daydım. Annemin rahatsızlığı nedeniyle hastane koridorlarıyla ev arasında gidip gelen bir tempoya girmiş, neredeyse sosyal hayattan tamamen kopmuştum. Diyarbakır’a döner dönmez birkaç dostum ‘Ercan geldi, bir nefes alalım’ diyerek benim onuruma mütevazı bir yemek düzenlediler. Yemeğin ardından masayı çay süsledi, sohbet ise kısa sürede her Diyarbakırlı masanın kaçınılmaz gerçeğine dönüştü: Siyaset.

Masada ekonomi de konuşuldu, hukuk da… Adaletin kantarından tarıma, belediye hizmetlerinden yöneticilerin niteliğine kadar pek çok konu döküldü ortaya. Derken söz bir noktaya kilitlendi:

‘Sosyal medyada yolsuzluk yapanı beğenmek günah mıdır?’

‘Yarı çıplak fotoğrafları beğenmek dinen nedir?’

Herkesin aklında aynı soru, aynı merak, aynı tedirginlik vardı. Birimizin masasındaki sohbet, bir diğerimizin evindeki tartışma, birçok kişinin içinde sakladığı bir çelişki aslında. Bunu konuşurken içimizden biri, ‘Bu iş ciddi bir mesele, bir de hocaya soralım’ dedi. Ertesi gün bir hoca dostumuzun kapısını çaldık. Hoca dediyse öyle maaş alıp da eline tutuşturulan hutbeleri okuyanlardan, Allah’ın emirlerinin yerine kulun emirlerini yerine getirenlerden olanı kastetmiyoruz. Hoca dostumuz Ayetleri, hadisleri, fıkıh hükümlerini tek tek açtı; sorularımızı sorduk, cevaplarını aldık.

İşte bu yazı, o akşam masada başlayan ve ertesi gün bir hocanın odasında devam eden sohbetin sonucunda doğdu.

Çünkü mesele sadece sosyal medya değil; kul hakkı, ahlak, niyet, mahremiyet ve duruş meselesi.

Ve bir Müslümanın bugün parmağının ucundaki bir ‘beğeni’ ile bile kendi tarafını belli ettiği bir çağda yaşıyoruz.

‘BEĞENİNİN’ GÜNAH HÜKMÜ

Ülkenin batısından doğusuna kadar artık herkes biliyor ki sosyal medyada bir yöneticiyi beğenmek basit bir hareket değil. Hele ki Doğu ve Güneydoğu’da durum çok daha ağır…

Çünkü bu bölgede yıllardır kayyumların Sayıştay raporlarına giren yolsuzlukları, milyonluk usulsüz harcamalar, çöp alımından akaryakıta kadar şişirilmiş ihaleler, ‘temsil-ağırlama’ adı altında yapılan şaibeli harcamalar hepimizin gözleri önünde yaşandı.

Diyarbakır’da neler olduğunu bilmeyen yok. Van’da hangi ihalelerin kimlere nasıl verildiğini, hangi kalemlerin nasıl kabartıldığını herkes konuşuyor. Mardin’de kayyum döneminde yapılan tartışmalı harcamalar Sayıştay’ın sayfalarında duruyor.

Hal böyleyken, halkın ekmeğine göz dikmiş bir yöneticinin sosyal medya hesabına gidip ‘beğeni’ atmak artık sadece tıklamak değildir. Bu, ona moral vermek, onu meşrulaştırmak, onun politik varlığına destek olmaktır.

Kur’an bu konuda çok açıktır: ‘Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa size de ateş dokunur.” (Hud, 113)

Ayet, sadece zulmü işlemeyi değil, ona meyletmeyi, ona yakın durmayı, ona destek görüntüsü vermeyi bile yasaklamaktadır.

Fıkıh buna ‘günaha yardım etmek’ der.

Allah da şöyle buyurur: ‘Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın.’ (Maide, 2)

Dolayısıyla, yolsuzluk yaptığı belgelerle ortaya çıkmış, kul hakkı yemiş bir yöneticinin gönderisini ‘beğenmek’, onun yaptığı kötülüğü meşrulaştırmak, desteklemek ve o günaha ortak olmak anlamına gelir.

Bunu daha açık söyleyeyim: Yolsuzluk yapanı sosyal medyada beğenmek, İslam’a göre günahtır. Çünkü bir zalime destek vermek, zalimliğe ortak olmaktır.

ÇIPLAKLIK, MAHREMİYET VE BEĞENİNİN VEBALİ

Sosyal medyanın diğer yüzü çok daha sessiz fakat daha tehlikeli; Mahremiyetin buharlaşması…

Bugün Instagram’da kadınlar kaslı, yarı çıplak erkek bedenlerini beğeniyor; erkekler bikini, mayo veya çıplak fotoğrafları.

Kimse görmüyor sanıyor. Oysa insan önce kendini kandırıyor. Kur’an hem erkeklere hem kadınlara aynı emri verir; ‘Gözlerini haramdan sakınsınlar…’ (Nur, 30–31)

Bu sadece bakmayı değil, beğenmeyi, eğilmeyi, tasvip etmeyi de kapsar. Çünkü beğeni, sadece gözle değil kalple yapılan bir harekettir. Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyurur; ‘Gözün zinâsı bakmaktır.’ (Müslim).

Bugün bu göz zinasının en yoğun işlendiği yer sosyal medyadır. Bir Müslümanın; Şehvet uyandıran bedenleri, Yarı çıplak görüntüleri, Mahremi ifşa eden fotoğrafları beğenmesi, İslam’daki mahremiyet anlayışına aykırıdır ve günahtır. Bu kadın için de böyledir, erkek için de. Ayrım yoktur.

PARMAKLARIMIZIN UCUNDAKİ GÜNAH

Bugünkü dijital çağda beğenilerimiz birer parmak izi gibi bizi ele veriyor. Kimin yanında durduğumuzu, neyi onayladığımızı, hangi ahlakı sahiplendiğimizi gösteriyor.

Hırsızı, talancıyı, kul hakkı yiyeni, yolsuzluk yapanı beğenmek…

Ahlak sınırlarını zorlayan çıplak görüntüleri onaylamak…

Bunların her biri iman, niyet ve duruş meselesidir.

Bu yazı bir masadaki çay sohbetinden çıktı belki ama aslında toplumun derin yarasına dokunuyor. Şunu sakın unutmayalım: Müslüman, zalimin değil; hakkın yanında durandır. Ve bazen hakkın yanında durmak, sadece bir beğeniyi esirgemekle başlar.

Sevgiyle kalın.

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.