Psikoterapist Haydar Alper Eser


Psikotahlil: Narin Güran'ın Ardından

.


Onlarca kişinin ‘’görmemesi gereken bir şeyi gördüğüne’’ inandığı bir vakanın da sonu ıstırap içinde geldi. Görmemesi gereken bir şeyi yapmak yerine görmemesi gerekeni görmek suçtu her zamanki gibi. Kamuoyu nasıl olduysa yirmi gündür susmuşken hatta son iki gününde hayli ‘’enerjikken’’ bugün feryat figan aldı elinde telefonu. Adli tıp önünde beklemeler, cenazeyi topluma mal etmeler ve daha neler neler. Neden?

Ölüsünü görmeye mi ihtiyaç duydu herkes? İlla bir ikna mı gerekiyordu? Bir çocuğun on dokuz gündür ortada olmaması sorun değildi; ancak ölüm haberi gelince tepki veriyordu insanlar. Arapça bir atasözümüz vardır bizim ‘’ ba’dıl mahkeme nıt’allem’ıl ifede’’ diye. Türkçesi bugün yaşadıklarımız işte. ‘’Mahkeme bittikten sonra ifade vermeyi öğreniyoruz.’’ Neden?

Toplumsal çöküntü, toplum ruh sağlığına da hasar vermiş. İnsanlar ancak en uç noktalarda tepkilenecek kadar zedelenmiş. Reaksiyonumuzun çıtası değişmiş. İğdiş edilmişiz psikolojik açıdan da haberimiz yok. Yaşamı hatırlatan her şeye düşman olan bir oluşum ve o oluşuma güç yettirmeyen/yettiremeyen bir üst yapı. Çimenler ve fillerin ticareti arasında ‘’o da cemaatin şerefi olsun brem’’ diye masaya bırakılan şeyler ağıtlar, gözyaşları, akıl sağlığı ve koca bir halk oluyor. Yakın veya uzak binlerce insan yarın ne yapacağını bilmiyor. Neden?

OKULA BAŞLAMADAN SON AKŞAM

Her zamankinden fazla güven açığımız var. Bu konuyu tıpkı yakın ölüm haberi verir gibi önce ailelerinden duymalı çocuklar eğer duymaları zaruriyse. Bu kadar medyatik hale gelmiş, sokaklarda konuşulur olmuş bir olayın eğitim kurumlarına da yansıması olacaktır elbet. O kuruma gitmeden önceki akşam aileden temel dayanağı alabilmek gerek. her yiğidin yoğurt yiyişi, her ailenin evlat sevişi farklıdır. Kendi lügatınıza uygun var olduğunuzu hissettirin onlara. Ne olursa olsun yanında olduğunuzu ifade edin. Saklambaç oynarken çocuklar bulunmamaktan değil de hiç aranmamaktan korkarlarmış. Neden?

OKUL FOBİSİ

Zaten normalde de açığa çıkacaktı bu. Aileye karşın okul pek güven olmayan bir yerdi. Ortayantasyon süreci bunun içindi vesaire. Ancak şu an aile de güvenli değilmiş gibi bir hava hakim. Normaldir. Amcaları, ağabeyleri, öz anne ve babası dosyada geçince el kadar çocuklar da kendi içlerine siniyorlar haliyle. Bu kez daha yoğun yaşanacak. Okulun güvenli bir alan hissedilmemesinden öte dünyadaki hiçbir yer pek de güvenli bir alan hissedilmeyecek. Özel yapılanmalar bu durumu çok daha görünür kılmalı. Güvenlik görevlileri gelen giden üzerinde kesin bir yargı belirtebilmeli. Devlet kurumlarına dair ne diyebilirim? Mahalle kültürü mü kaldı mahalleye emanet edeyim? Gözünüz arkada kalsın, zira başka çareniz yok. Çocuklar ve ebeveynler için haklı olarak anksiyete çağını yaşıyoruz. Neden?

AKRABA ZİYARETLERİNE KARŞI DİRENÇ

Korkmayın öyle derin hafıza sahibi bir toplum değiliz, unutulacak bu da her şey ve herkes gibi. Ancak olur da yakın zamanlarda haydi amcaya, dayıya, halaya, teyzeye, konuya komşuya gidelim derseniz çocuklar bahaneler arayıp, bulup, üretip sizlere sunabilir. Aniden kendilerini hasta hissetmeleri en basiti. Üstüne giderseniz kaçtığını ve size de cephe aldığını görebilirsiniz. Sakinleşin ve anlamaya çalışın. Bu inadın, bu direncin altında hangi korku, hangi yoksunluk var diye sorun. Duydukları şeylerin kendi başına veya arkadaşlarının başına da geleceğine dair sıkışmışlıklar ile karşı karşıya kalacaksınız. Neden?

DESOSYALİZASYON

Bu kavram da daha çok ebeveynler için. Eski Türk filmlerinde bir elde kalem bir elde sigara ile kira hesabı yapan babalar bugün çocuğunun canına dair endişe hesabı yapıyor. Masanın üzerine çay bırakırken ‘’bugünler de geçer bey!’’ diyen anne karakteri bugünlerin uzun bir süredir geçmediğini biliyor. Rol yapma dönemleri bittiği için de korunma amacıyla itiyoruz ne varsa etrafımızda. Sosyallik, tehlike ile eşleşiyor, şemalanıyor. O halde sosyalleşmeyi reddediyor, yakınlarımızdan veya seçili üç beş kişiden kurulan bir ordu yaratıyoruz kendimiz için. Sadece çocuklarına değil de hepimize fazladan bir kaygı, hınç ve umutsuzluk borcu var bu ülkenin. Tabi pek ödeyeceğe benzemiyor. Neden?

OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞI

Sabah dokuz itibariyle her sınıfta açıklama yapması gereken yetişkinler olmalı. Okullara atama yapılmadığı için herkes görev alacak bu anlamda. Cevap bekleyen, tedirgin olan, yaşı büyümesine rağmen kendini korumaktan endişe eden gözler göreceksiniz. Aynı okula elinden tutarak getirdiği kardeşinin canı için kendini öne atacak fedakârlıkta ağabeyler ve ablalar bulacaksınız. Tüm teorik yapıları rafa kaldırıp topyekûn mücadele edin derim. Barbarca bir yağmur yağıyor. Kendi yeteneklerimize göre şemsiyeler açıp ortak bir arena bulmalıyız. Sizler o kurumların klinik gözlerisiniz. Grup rehberliğine dair etkinlikler ve yönlendirme gereken öğrenciler için idare ile de birlik olmalısınız. Yaratılan korku ve nefret iklimi kırılana kadar, başımızdaki kara bulutlar ve üstümüzdeki ölü topraklar silkelenene kadar bizler de teyakkuzda olmalıyız. Yetişkinlerin de rahat etmediğini söylemiştim. Neden?

Dünyanın en büyük ‘’Adalet Sarayı’’ sizin olsun!
Biz adaletin sarayını değil; ‘’kendisini’’ istiyoruz!

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.