Ercan Akkar


Paranın olduğu her yer kirlendi

.


Sözlük; ‘Belli kurallara ve tekniklere uyularak yapılan, bedensel gelişime yararlı, eğlenmek ve yarışmak amacı da bulunan beden hareketlerinin tümünün ortak adı’ olarak tarif ediyor sporu. 

Elbette spor yapmak için 40-50 yıl önceki imkanlar ile bugünkü imkanlar aynı değil. O günün koşulları ile bugün arasında uçurum var. Ancak bir gerçek daha var ki, o gün amatör ruhla yapılan spor ile bu günün milyarlarca doların döndüğü bir endüstri haline gelen spor anlayışı arasında da uçurumlar var.

Son birkaç haftadan bu yana, en azından Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde gündeminin ilk sırasında ne yerel seçim, ne ekonomik sıkıntılar, ne de başka bir şey var. Başta Amedspor olmak üzere Vanspor ve Batman Petrolspor’un başarılarından dolayı futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz. Milyonları peşinden sürüklemesi nedeniyle futbol, spor branşları arasında ilk sırada yer alıyor.    

Futbol, ülkemizde özerk bir yapıya sahip ve Türkiye Futbol Federasyonu kontrolünde yürüyor. Dev bir bütçeyi idare eden Türkiye Futbol Federasyonu özerkliği resmi internet sitesinde şu ifadelerle anlatıyor:

‘1992 yılında Futbol Federasyonu özerkliğe kavuşur. Futboldaki gelişim ve değişim, futbolun sadece bir spor dalı olmadığını da ortaya çıkartmıştır. Futbolun yarattığı parasal değerlerin giderek büyümesi ve futbola olan ilginin yaygınlaşması, lokal federasyonlar nezdinde bu spor dalının bağımsız bir yapı içerisinde yönetilmesini zorunlu kılmıştır. 17.6.1992 tarihinde 3813 sayılı Kanunla Türkiye Futbol Federasyonu özerk hale getirilmiştir.’

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sonra en büyük camialardan biri olan ve büyük bir ekonominin döndüğü Futbol Federasyonunu, paranın girdiği her yerin kirlendiği ülkemizde hiç özerk kalabilir mi? Ya da böylesine büyük bir camia ve bütçe kontrol dışı bırakılır mı? 

Görünen ve icraatlara baktığımız da öyle olmadığını anlıyoruz. Burada tek tek futbol takımlarının isimlerini vererek örneklemek istemiyorum. Biraz hafızamızı zorlayıp son 15-20 yıla baktığımızda her şeyin ortada olduğunu görebiliriz. Nitekim iktidarlar ve siyasiler, tarikatlar ve cemaatler, mafya ve bahis şirketleri bu büyük camia ve bütçeden pay almak için ellerinden geleni ardına koymadı.

İktidarlar ve siyasetçiler; Futbol Federasyonuna her zaman müdahale ederek, hem milyonları peşinden koşturan kendilerine yakın şehir takımlarını destekleyerek oy devşirdi, hem devasa bütçeyi kontrol altında tuttu. Yeri geldiğinde futbol takımlarının karşılaşmalarını istedikleri şekilde organize etti. Muhalefete yakın şehir takımlarının ve yönetimlerinin başarısız olması için ellerinden geleni yaptı.

Tümü olmasa da bazı cemaat ve tarikatlar sadece futbol takımlarına hükmetmekle kalmayarak, bazılarını kontrolleri altına aldı. Böylece hem camiadan nemalandı, hem de güçlerine güç kattı. FETÖ bunların başında geliyor.

Mafya ve bahis şirketleri sürekli olarak bu alanda dönen parayı bölüşmek için gerektiğinde silahlı saldırı düzenledi, gerektiğinde tehdit ve şantaj yaptı, gerektiğinde siyasilerle işbirliğine girdi.

Şimdi denebilir ki o zaman Amedspor nasıl bir üst lige çıktı. Sırf isminden dolayı böyle bir takım olmadığını ve böyle bir takımı tanımadıklarını söyleyen siyasetçilere, bir dönem İçişleri Bakanı’nın Kandil’in desteklediğini söylemesine rağmen bir üst lige çıktı. Yıllarca seyircisine ceza verilmesine, yönetici ve futbolcuları şiddete maruz kalmasına rağmen bir üst lige çıktı. Grupta bazı şehir takımlarının 31 Mart yerel seçiminden sonra siyasetteki değişim ve sağduyunun ön plana çıkmasından dolayı bir üst lige çıktı. 

Amedspor bir üst lige çıktı, çünkü grubun en güçlü ekiplerinden birini kurdu. Çünkü kutlamalarda da gördüğümüz gibi tüm şehir yıllarca siyasetten şehir ayrımcılığına kadar maruz kaldıkları baskıdan ötürü bu kadar sevindi, bu kadar coşku yaşadı. Bir nevi isyanını sevinçle gösterdi. 

2. Lig Beyaz Grupta mücadele eden Vanspor ise neden bir üst lige çıkamadı derseniz o da biraz 31 Mart’taki seçim sonuçlarına, yani siyasete endeksli gitti. 31 Mart’ta Van’daki tüm belediyeleri muhalefet kazandı. 

Vanspor iktidarın desteğinde olan Esenler Erokspor ile yarıştı. Arada sadece 2 puan fark vardı. Son hafta Vanspor küme düşmesi kesinleşen Bursa deplasmanına gitti. Daha önce açıkladığı şaibelerin dikkate alınmaması nedeniyle karşılaşmanın 21’nci dakikasında sahadan çekildi. Esenler Erokspor ise sahaya U19 takımıyla çıkan Serik Belediyespor’u deplasmanda 6-1 gibi farklı bir skorla yenerek direk bir üst lige çıktı.

Bu duruma tepki gösterenler de oldu sesini kısanlar da oldu. Ama  Serik Belediyespor cephesinden gelen açıklamalar şaibenin de ötesine geçildiğini ortaya koydu.

Serik Belediyespor Kulübü Başkanı İbrahim Şahin, Esenler Erokspor maçına 19 yaş altı oyuncularla çıkmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, ‘Biz sahaya ve maça çıkmayacağız’ açıklaması yapan ve kampa katılmayan futbolcuların maça 2 saat kala ‘Biz maça çıkacağız’ diye stada geldiklerini söyleyerek suçladı.

Serik Belediyespor Teknik Direktörü Cem Kavçak, ‘Bugün şampiyonluğu doğrudan etkileyecek Esenler Erok maçına yönetim kurulunun U19 takımı ile çıkma kararı alması sebebiyle oluşacak şaibeli ortamın içerisinde adımızın bulunmasını istemediğimizden dolayı biz de teknik ekip olarak maça çıkmama kararı aldık’ şeklinde açıklama yaparak yönetimi hedef gösterdi.

Sahadan çekilen Vanspor'un sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda ise, ‘Adaletsizliğe karşı dik dur! Futbolun kara günlerini sonlandırmak adına!’  ifadelerinin yer alması dikkat çekti.

Serik Belediyespor, bu utancı tarihine yazdı bir kere. Bu hiçbir zaman peşlerini bırakmayacak, her zaman hatırlanacak. Ama en önemlisi özerk olduğu iddia edilen Türkiye Futbol Federasyonu tüm bunlar olup biterken neredeydi? Neden sesini çıkarmadı? Bu Türkiye Futbol Federasyonu'nun özerk olmadığını ve paranın girdiği her yerin kirlendiğini bir kez daha kanıtladı. 

Bu arada bir üst lige çıkan Batman Petrolspor’u da kutluyor ve başarılar diliyorum. 

Sevgiyle kalın.

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.