Geçtiğimiz gün, Valimiz, Ali İhsan Su ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdullah Çiftçi, kentte bulunan bazı basın ve yayın organlarının temsilcileriyle basın buluşması düzenleyerek basın mensuplarının yaşadıkları ve kente dair sorun ve sıkıntılarını dinlediler.
Bazı basın ve yayın organları diyorum, çünkü basın buluşması kadrajındaki gazeteciler, kentimizde bu mesleği ifa eden arkadaşlarımızın sadece buz dağının görünen kısmıydı. Bu organizasyonda valimiz Ali İhsan Su ve Genel Sekreter Abdullah Çiftçi'nin bir hatası olmamakla birlikte, gazetecilerle basın buluşması düzenlemeleri takdire şayan bir hareket.
Lakin bu işin mutfağındaki arkadaşlara, yani Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'ne bir kaç sorum olacak.
-İstanbul ve İzmir'den sonra en çok basın mensubunun bulunduğu kentimizde düzenlediğiniz basın buluşmasına katılan basın mensupları neye göre belirlediniz?
-Valilikteki basın ve yayın organları listesinin dışında kalan basın ve yayın organları sizin için ne anlam ifade ediyor? Bu listeyi belirlerken ne tür ölçütler kullanıyorsunuz?
-Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi basın ve yayın bütçesinden reklam için ayrılan likiditeyi hangi yayın kuruluşlarına ne tür ölçütleri esas alarak veriyorsunuz?
Şahsen,bu yayın kuruluşlarının trafiğine, yayın hayatının uzun ömürlü olmasına bağlı ölçütlere önem verdiğinizi düşünmüyorum. Diyelim ölçütleriniz arasında belediye ve valilik haberlerine yer vermesi gibi bir madde var. (Ki bu etik değil) reklam verdiğiniz bazı yayın organları, belediyenin bir haberine bile yer vermiş değil. Geriye sadece likidite giden yayın kuruluşlarıyla olan iltisaklarınız kalıyor. Ve bu ölçüt daha ağır basıyor.
Neyse likidite sizde kalsın, basın buluşmasına bizi çağırmayı unuttuğunuzu düşünerekten kente dair sorunları bu mecradan anlatalım bari,
Arabada, yolda, kafede, lokantada, Diyarbakır'ımızın her bir toprağında karşılaştığımız insanların bizden yapmamızı istediği haberlerin başında işsizlik geliyor. Diyarbakır'da ciddi bir işsizlik furyası var. İnsanlar evlerine ekmek götüremez duruma geldi. Fırınlarımızda eskiden "askıda ekmek" uygulaması vardı. İnsanlar şimdilerde bırak fakir fukaraya bir ekmek almayı, kendisine bile alamayacak duruma geldi.
Karşılaştığımız diğer kent sorunu da uyuşturucu. 25 Nisan 2022'de bir başka mecrada yayınlanan "Organize suçlar Diyarbakır'da neden arttı" başlıklı yazımda da belirtmiştim. Diyarbakır'da özellikle yasa dışı bahis, tefecilik ve uyuşturucu gibi organize suçlarda ciddi bir artış söz konusu. Diyarbakır'da neredeyse cinayetlerin yaşanmadığı bir günümüz kalmadı. Ve bu cinayetlerin başında uyusturucu hesaplaşmaları geliyor. Açılan paravan işletmelerde uyuşturucu ticareti yapılıyor. Kentimizde uyuşturucu yaşı 10'a kadar düştü. Sayın Valim, Diyarbakır halkının gönlünde taht kurmak istiyorsanız, vatandaşlarımızı çevreleyen bu işsizlik ve uyuşturucu sarmalından kurtulmaları için yardımcı olun. Bu iki savaşa karşı Diyarbakır halkıyla aynı cephede olun.
