Akşam saatlerinde Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Köksalan, Ağaçsever ve Yaz çiçeği köylerinde ve Mardin Mazıdağı bölgesinde çıkan anız yangınları, hepimize bir kez daha ateşle oynadığımızı hatırlattı. Bu yangınlar sadece tarlalardaki anızları değil, maalesef insan hayatlarını da aldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre, bu yangınlar sonucu 5 kişi hayatını kaybetti, 44 kişi yaralandı. İnsanın içi yanıyor.
Anız yakmak, çiftçilerin toprağı temizlemek için yıllardır kullandığı bir yöntem. Ama gelin görün ki, bu yöntem artık bize pahalıya patlıyor. Toprağın üst katmanındaki faydalı organizmaları yakıyoruz, toprağı verimsiz hale getiriyoruz. Yangınlar rüzgarla geniş alanlara yayılıp kontrol altına alınamaz hale geliyor. Hem doğamıza hem de insanımıza zarar veriyoruz.
Anız yangınlarının bir diğer olumsuz etkisi de ekosisteme verdiği zarardır. Yangınlar sırasında toprağın yüzeyindeki organik maddeler yanar, bu da toprağın doğal yapısını bozarak verimliliğini azaltır. Yangınlar sadece bitkileri değil, toprakta yaşayan faydalı mikroorganizmaları ve böcekleri de yok eder. Bu durum, tarım alanlarının gelecekteki verimliliğini ciddi şekilde etkiler ve çiftçilerin geçim kaynaklarını tehdit eder.
Hava kirliliği de anız yangınlarının bir başka önemli sonucudur. Yangınlar sırasında atmosfere büyük miktarda karbondioksit ve diğer zararlı gazlar salınır. Bu gazlar, hava kalitesini düşürerek insan sağlığını olumsuz etkiler ve küresel ısınmayı hızlandırır. Ayrıca, yangınlar sırasında oluşan duman ve partiküller, solunum yolu hastalıklarını tetikleyerek özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar için ciddi sağlık riskleri oluşturur.
Peki, çözüm ne? Çözüm, anız yakmanın yerine daha sürdürülebilir yöntemler kullanmak. Organik gübreleme, mekanik temizleme gibi alternatifler var. Biraz daha zahmetli olabilir ama uzun vadede hem doğamızı hem de geleceğimizi koruruz. Ayrıca, bu konuda çiftçileri bilinçlendirmek, eğitimler düzenlemek şart. Kanunları da sıkı tutmak lazım, anız yakmanın caydırıcı cezaları olmalı.
Anız yangınlarına karşı topyekûn bir mücadele gerekiyor. Eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları düzenlemek, çiftçilere alternatif yöntemler öğretmek ve bu yöntemlerin kullanımını teşvik etmek önemli adımlardan bazılarıdır. Devletin ve yerel yönetimlerin bu konuda aktif rol alması, çiftçilere maddi ve teknik destek sağlaması gereklidir. Ayrıca, toplumun tüm kesimlerinin bu konuda duyarlı olması, anız yakmanın zararlarını fark ederek bu eski alışkanlığı terk etmesi gerekiyor.
Çınar ve Mazıdağı'ndaki yangınlarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Umarım bu son olur ve bir daha böyle acı haberler almayız. Ateşle oynamanın bedelini çok ağır ödüyoruz, artık dersimizi almalıyız. Doğamıza, insanımıza sahip çıkalım. Anız yakmanın kısa vadeli faydası, uzun vadeli zararlarına değmez.
Kendinize ve doğamıza iyi bakın;