Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremin ardından yaşanan felakete dikkat çekerek, hükümetin afet yönetimindeki eksikliklerini eleştirdi.
EMEK HABER- Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremin ardından yaşanan felakete dikkat çekerek, hükümetin afet yönetimindeki eksikliklerini eleştirdi. Ergin, depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen yapılan konut ve işyeri teslimatlarının yetersiz olduğunu vurguladı.
Ergin, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
'2 Milyon'dan fazla vatandaşımız barınma sorunu yaşadı'
"ki yıl önce bugün; Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde 53 bin 537 insanımızı kaybettik, 107 bin 213 insanımız yaralandı. Depremde hayatını kaybeden insanımıza Allah’tan bir kez daha rahmet diliyoruz. Zamanın akışı, yaşadığımız kayıpları, hissettiğimiz acıyı unutturmuyor. Depremzede kardeşlerimizin acılarını paylaşıyor, sabırlar diliyoruz. 6 Şubat 2023 gününü hiç unutmayacağız. Afet sonrasında 2 milyondan fazla vatandaşımız barınma sorunuyla karşı karşıya kaldı. En az 5 milyon vatandaşımız göç etti. 658 bin çalışan, geçim olanaklarını kaybetti. Şehirlerimiz yıkıldı. Gelişmiş dünya ülkelerinde neredeyse mal kaybına bile neden olmayan depremler, bizim insanımıza mezar oluyor! Deprem öncesinde hazırlıksız, deprem anında yetersiz ve deprem sonrasında tehditkar olanlara ve hâlâ insanımıza yanlış yapmaya devam edenlere söyleyecek sözümüz kalmadı, artık onları Allah’a havale ediyoruz."
'Gerçekçi projeler hayata geçirilsin'
Nüfusumuzun %98'i deprem tehlikesi altındaki yerlerde yaşamaktadır. 99 Depreminden bugüne on binlerce insanımızı; depremlerde, sellerde, kazalarda, yangınlarda kaybettik. Sorumluların hala devam eden ihmaller zinciri insanımızın hayatına mal olmaya devam ediyor. 6 Şubat Depremlerinin altından hala kalkabilmiş değiliz. O dönemde birçok projeler ve yatırımlar açıklanmıştı. Evlerini teslim alan vatandaşlarımız olduğu gibi konutlarına ve işyerlerine ulaşamayan mağdur olan yüzbinlerce insanımız bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanı, depremlerin hemen ardından: ‘319 bini 1 yıl içinde olmak üzere toplam 850 bin yeni konut ve işyeri yaparak, depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz’ sözünü vermişti. Bu sözün üzerinden iki yıl geçmesine rağmen teslim edilen konut sayısı söz verilenin sadece üçte biri. İnsanlarımız hala konteyner kentlerde kötü şartlar altında barınıyor, konteyner çarşılarda ekonomik faaliyetlerini yürütmeye çalışıyor. Denetimsizlikten, ihmalden, koordinasyonsuzluktan insanlarımızı kaybetmeden önce bir şeyler yapılsaydı. İnsanımızı zor koşullarda yaşamaya mahkum etmeden tedbirler konuşulsaydı. Aradan 24 yıl geçmişken 99 Depreminden ders alınsaydı. Ama maalesef olmadı. Türkiye’de daha önce de insanımızın huzurunu, konforunu, emniyetini, canını öncelemek yerine; rantı, talanı ve ihaleleri önceleyen anlayışlar iş başına gelmişlerdi. AK Parti yönetimi de; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devasa yetkilerine rağmen bu anlayışı devam ettirmeyi tercih etti. Yanlış kentsel dönüşüm anlayışıyla şehirlerin ruhu katlediliyor, şehirler ranta feda ediliyor. İmar barışı; şehirleri plansız büyüten ve kamu yararını hiçe sayan bir af düzenlemesidir. Deprem tehdidi altındaki bir ülkede imar barışı çıkarmak, felakete davetiye çıkarmaktır. Maalesef ülkemizde bu davetiye çıkarılmıştır! Sonuçta bedeli yine masum insanlar ödemiştir. AK Parti hükümeti, tüm enerjisini seçimleri kazanabilmek için harcadığı için, depreme sıra gelmiyor! Siyaset seçimle meşgulken, şehirlerimiz sessizce felakete doğru ilerliyor. Biz, yıkılan binaların altında kalan canlarımızın ardından yas tutmak yerine, bu acıları bir daha yaşamamak için gerçekçi projelerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Peki bu yapılıyor mu? Soruyorum; Olası bir depremde tahliye planlarınız HAZIR MI? Acil eylem planlarınız HAZIR MI? Güçlendirme, dönüşüm, yaşanabilir şehir planlarınız HAZIR MI? İlçelerde acil durum toplanma alanlarınız depreme HAZIR MI? Arama kurtarma ekipmanlarınız HAZIR MI? Felaketler için çadır ve konteyner stoklarınız HAZIR MI? Acil durumda kullanılmak üzere iletişim altyapınız HAZIR MI? Yoksa siz her felâkette olduğu gibi sadece, ölü sayılarının açıklanma saatlerini mi planlıyorsunuz? Sorunlara çözüm üretmek için vicdanlı, sorumlu ve cesur olmamız yeterli. Deprem tedbirleri için 4 kırmızı çizgimiz var: Bir, Fay hatları üzerine ev yapmayacağız. İki, Sıvılaşan zeminleri imara açmayacağız. Üç, Dere yataklarını imara açmayacağız. Dört, Mühendislik ve müşavirlik hizmetlerinden taviz vermeyeceğiz. Bunlar bizim 4 kırmızı çizgimizdir. Biz öncelikli olarak afet sonrası kriz yönetimini değil, afet öncesi risk yönetimini esas alan bir anlayışı benimsiyoruz. Şehirlerimizin dirençli, yuvalarımızın huzurlu olduğu yaşanabilir bir Türkiye’yi inşa etmek hepimizin görevidir.”
Haber: Ercan ÇAĞLAYAN
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.