Tarih: 13.07.2024 12:37

Kayıp yakınları 805. hafta: Recai Aydın'ın akıbeti soruldu

Facebook Twitter Linked-in

EMEK HABER- Eyleme, kayıp yakınları, Ergani Belediyesi Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile hak savunucuları katıldı. Gösteride, gözaltında zorla kaybedilenlerin ve faili meçhul saldırılar sonucu katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Bu hafta, Diyarbakır'da 2 Temmuz 1994'te gözaltında kaybedilen Dr. Recai Aydın'ın failleri sorgulandı.

İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz, "805 haftadır, Türkiye'de daha çok 90'lı yıllarda gözaltında kaybedilenlerin akıbetini öğrenmek ve faili meçhul cinayetlerle yüzleşmek için bir aradayız. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türkiye, tekçi bir anlayışla yönetilmeye başlandı. Tüm farklı din, etnik köken ve sosyal grupları dışlayan ve sadece Türkçülüğü esas alan bir anlayışla hareket edildi. Buna karşı mücadele edenlere ise çok ağır yaptırımlar uygulandı," dedi.

Yılmaz, 12 Temmuz'un Zilan Katliamı'nın yıldönümü olduğunu hatırlatarak, "Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamlarından olan Zilan Katliamı, Kürt Meselesinin çözümsüz bırakılmasından bağımsız değildir. Türkiye Cumhuriyeti, Zilan Katliamı ile yüzleşmelidir. Zilan Katliamı'nda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz," şeklinde konuştu.

SES Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Mehmet Nur Ulus ise "90'lı yıllarda binlerce insan kaybedildi. Kaybedilenler arasında arkadaşımız Doktor Recai Aydın da bulunuyor. Vedat Aydın ve Necati Aydın’ın akrabası. Onlar da işkenceyle kaybedildi. Biz sağlıkçılar, Hipokrat yeminiyle halk sağlığı çalışmalarımızı yürütürüz. Kaybedilen arkadaşımız Recai Aydın şahsında yeminimize bağlı olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz," dedi.

İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Berfin Elçi, Recai Aydın’ın kaybedilme hikayesini okudu. Elçi, "Recai Aydın, Diyarbakır'ın Çınar ilçesi sağlık ocağında hekim olarak çalışmaktadır. 2 Temmuz 1994 tarihinde Diyarbakır'daki evinden iş yerine gitmek için kendi arabasıyla yola çıkar. Daha sonra aynı gün, Recai Aydın’ın arabası iş güzergâhı olmayan Silvan yolunda, kapıları açık halde bulunur. Ailesi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ve diğer tüm resmi kurumlara başvuruda bulunarak Recai Aydın’ın akıbeti hakkında bilgi almaya çalışır, ancak tüm girişimler sonuçsuz kalır. O tarihten bugüne Recai Aydın’dan hiçbir şekilde haber alınamaz," dedi.

Elçi, 17 Ağustos 1994 tarihinde Uluslararası Af Örgütü’nün çağrısıyla dünyanın pek çok yerinde dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve Adalet Bakanı Mehmet Moğoltay’a "Dr. Recai Aydın’a ne oldu" sorusunu soran mektuplar gönderildiğini, ancak tüm çabaların sonuçsuz kaldığını belirtti. 2005 yılında JİTEM tetikçisi Abdulkadir Aygan’ın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak ilettiği ifadesinde, "Recai Aydın'ın JİTEM tarafından infaz edilen kişiler arasında olduğu" itirafında bulunduğunu, fakat bu itirafa ve tanıklığa rağmen Recai Aydın’ın akıbetinin açığa çıkarılmadığını ve faillerin tespit edilmediğini vurguladı.

Eylem, gözaltında kaybedilen Recai Aydın ve diğer tüm kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için yapılan 1 dakikalık oturma eylemi ile sona erdi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —