DOSYA HABER I Dört Ayaklı Minare'nin gölgesinde kalan hakikat

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Dört Ayaklı Minare’nin önünde yaptığı çatışmasızlık çağrısından sadece saniyeler sonra, kameraların önünde başından vurularak hayatını kaybetti.

GÜNCEL 28.11.2025 01:46:00 47 0
DOSYA HABER I Dört Ayaklı Minare

EMEK HABER - Türkiye insan hakları tarihinde sembolik bir kırılma noktası olan 28 Kasım 2015…
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Dört Ayaklı Minare’nin önünde yaptığı çatışmasızlık çağrısından sadece saniyeler sonra, kameraların önünde başından vurularak hayatını kaybetti.
Aradan yıllar geçti; ancak Elçi’nin ölümüyle ilgili soruşturma, tıpkı Sur sokaklarına çöken o ağır sessizlik gibi hâlâ aydınlatılmış değil.

Bu çalışma; olayın perde arkasını, soruşturma sürecindeki eksiklikleri, bilimsel analizlerin ortaya koyduğu çelişkileri ve Elçi’nin mirasını dosya formatında mercek altına alıyor.

 Diyarbakır’ın zor günleri — Çatışmalar, yıkımlar ve tarihi minare

2015 yılı, Sur ilçesinin en karanlık dönemlerinden biriydi.
Sokağa çıkma yasakları, yoğun silahlı çatışmalar ve tahrip edilen tarihî yapılar, ilçenin dokusunu altüst etmişti.
Bu tahribatın sembollerinden biri de kurşunlanan Dört Ayaklı Minare oldu.

Diyarbakır Barosu, bu tahribatın durdurulması ve bölgede acil çatışmasızlık sağlanması için bir açıklama kararı aldı.
Baro Başkanı Tahir Elçi, açıklamayı bizzat kendisinin yapmasında ısrarcıydı.

28 Kasım 2015 — Kameraların kaydettiği ölüm

Basın açıklamasının tamamlanmasının ardından, sokak girişinde silah sesleri duyuldu.
İki şüphelinin koşarak geçtiği sokakta polislerle yaşanan kısa çatışma sırasında Elçi, herkesin gözü önünde yere yığıldı.

Olayın kritik yönü:

Her şey, ulusal medyadan yerel basına kadar çok sayıda kameranın kayıtlarında saniye saniye görünüyordu.

Buna rağmen, o kritik saniyelerdeki öldürücü merminin kim tarafından ateşlendiği hâlâ bilinmiyor.

 Olay yerindeki boşluklar — Deliller neden korunmadı?

Elçi’nin ölümünden hemen sonra sokak şüphelilerin geçişine açık bırakıldı.
Olay yeri incelemesi yapılmadan:

  • vatandaşlar sokaktan geçti,
  • görüntüler karıştı,
  • deliller toplanmadan alan kargaşaya açıldı.

Bu durum, sonraki adli süreçte balistik, açı hesabı ve mermi çekirdeği analizi gibi kritik unsurların kaybolmasına neden oldu.

Soruşturma kronolojisi — Yavaş işleyen bir adalet

Soruşturma, ilk günden itibaren ağır aksak ilerledi.
Deliller geç toplandı, bazı görüntüler yıllar sonra dosyaya girdi, tanık ifadeleri tutarsızdı.

Soruşturmayı çıkmaza sokan başlıca noktalar:

  • Mermi çekirdeği bulunamadı.
  • Tanıklar, ateş eden kişileri görmediklerini söyledi.
  • Balistik raporları çelişkili çıktı.
  • Olay yerinin yanlış yönetimi, kritik kanıtların kaybolmasına yol açtı.

Tüm bu eksiklikler, Türkiye’nin en kritik siyasi cinayet dosyalarından birini çözümsüz bıraktı.

 Forensıc Archıtecture Raporu — Bilimin gösterdiği yön

2019’da Londra merkezli Forensic Architecture ekibi, olay anını üç boyutlu modellemeyle yeniden inşa etti.
Raporda:

  • Elçi’nin vurulduğu açının,
  • mermi yönünün,
  • sokaktaki kişilerin konumlarının

matematiksel olarak incelendiği bir analiz ortaya kondu.

Çalışma, Elçi’yi vuran kurşunun çatışma anında ateş eden polislerden birinin silahından çıkmış olabileceğine işaret etti.

Ancak bu bilimsel çalışma, yargı sürecinde belirleyici kabul edilmedi.

Yıllarca süren arayış ve beraat

Olaydan yaklaşık 5 yıl sonra, 2020’de dava açıldı.
Sanık polisler “taksirle öldürme”, sokaktan kaçan iki kişi “iki polisi öldürme” suçlamalarıyla yargılandı.

Dava sürecinde:

  • yeni delil elde edilmedi,
  • mevcut görüntüler netleştirilemedi,
  • balistik sonuçları kesinlik kazanmadı.

2024 yılında mahkeme, polisler hakkında beraat kararı verdi.
Böylece Tahir Elçi dosyası hâlen cevapsız sorularla dolu bir adalet arayışına dönüştü.

 Aile ve baronun tutumu — 'Bu dosya kapanmadı'

Elçi’nin ailesi ve Diyarbakır Barosu, süreci bir adalet krizi olarak değerlendiriyor.
Baro yetkililerine göre, Elçi’nin ölümü “faili meçhul” değil; “faili meçhul bırakıldı.”

Ailenin ortak çağrısı açık:

“Bu dosya, tüm yönleriyle yeniden ele alınmalıdır.”

 Bir miras olarak Tahir Elçi — Hukukun ve barışın savunucusu

Tahir Elçi, yalnızca bir avukat değildi.
Bölgedeki hak ihlallerine karşı yürüttüğü mücadele, devlet ve örgütler karşısındaki duruşu ve barış çağrılarıyla, Türkiye’deki demokratikleşme tartışmalarının önemli bir figürüydü.

Bugün hâlâ:

  • akademisyenler,
  • hukukçular,
  • gazeteciler,
  • insan hakları savunucuları

onun bıraktığı mirasın izini sürmeye devam ediyor.

Cevapsız sorular, Tamamlanmamış bir dosya

Tahir Elçi’nin ölümü, Türkiye’de hukuk sisteminin işleyişi, delil yönetimi, adli süreçlerin tarafsızlığı ve çatışma dönemlerinde güvenliğin nasıl sağlandığı gibi kritik başlıklarda derin bir tartışmanın merkezinde duruyor.

Bugün dosya resmi olarak kapanmış görünse de, kamu vicdanında hâlâ açık olan sorular var:

  • O kurşunu kim ateşledi?
  • Deliller neden korunmadı?
  • Bilimsel raporlar neden dikkate alınmadı?
  • Gerçekler neden ortaya çıkmadı?

Bu soruların yanıtı, sadece Tahir Elçi için değil; Türkiye’de hukukun geleceği için hayati önem taşıyor.

Hazırlayan: Ercan ÇAĞLAYAN 

DOSYA HABER I Dört Ayaklı Minare'nin gölgesinde kalan hakikat

Diyarbakır'da Glutensiz Yaşam Merkezi açıldı

Bağlar'da her mahalleye bir kütüphane projesi büyüyor

Diyarbakır seferini yapan uçakta anlamlı anons

Kadınlar için yakın savunma atölyesi düzenlendi

'Kentin içinden' ilk bölümüyle başlıyor

Amedstore, üçüncü mağazasını Forum AVM'de açıyor

Adalet Kaya'dan Adalet Bakanı'na 'cezasızlık' eleştirisi

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı: '2025, kadınlar için en ağır yıllardan biri oldu'

Diyarbakır'da kadınlar 25 Kasım için meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.