Diyarbakır'da 'Barış Süreçlerinde Basın ve Medyanın Rolü' paneli gerçekleştiriliyor

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) tarafından düzenlenen “Barış Süreçlerinde Basın ve Medya’nın Rolü” başlıklı panel, Diyarbakır’daki Turistik Palace Otel’de başladı.

GÜNCEL 11.10.2025 13:44:00 79 0
Diyarbakır

EMEK HABER - Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) tarafından düzenlenen “Barış Süreçlerinde Basın ve Medya’nın Rolü” başlıklı panel, Diyarbakır’daki Turistik Palace Otel’de başladı.

 Panel, Türkiye’de yeniden başlayan barış süreci tartışmalarında medyanın rolünü, haber dilini ve Meclis’in inisiyatifini ele alıyor.

‘Medyanın dili tartışılmadan barış süreci eksik kalır’

Yerel, bölgesel ve ulusal medyadan çok sayıda gazetecinin katıldığı panelin açılış konuşmasını yapan GGC Başkanı Felat Bozarslan, Türkiye’de barış süreçlerinde medyanın kullandığı dilin bugüne dek yeterince tartışılmadığını söyledi.
Felat Bozarslan, “Bu süreçte hepimiz bu panele ihtiyaç duyuyoruz. Sürecin gidişatında tartışmamız gereken en temel konulardan biri medyanın dili. Bugüne kadar bu konu çok az konuşuldu” dedi.
Bozarslan, kamuoyunun hazırlanmasının barış sürecinin en kritik aşamalarından biri olduğunu vurgulayarak, “Bölgedeki basın sürece olumlu bakarken, batıdaki basın kapsayıcı bir barış diliyle yaklaşmıyor. Bu dilin nasıl dönüştürülmesi gerektiğini konuşmalıyız” ifadelerini kullandı.
“Tarafsızlık kavramını yeniden tartışmalıyız”
Gazeteciliğin sadece olguları aktarmakla sınırlı kalamayacağını söyleyen Bozarslan, “Barış ya da çatışma çözümü süreçlerinde tarafsızlık kavramını yeniden ele almak zorundayız. Hakikati aktarırken barış dilini kullanmak çok önemli. Şiddeti, çatışmayı ve nefreti körükleyen bir dil ülkenin geleceğine zarar verir” dedi.

Dezenformasyon ve algı yönetiminin barış sürecinin en ciddi tehditlerinden biri olduğuna dikkat çeken Bozarslan, “Basın özgürlüğü olmadan barış süreci başarıya ulaşamaz. Şiddetin ortadan kalkması basın özgürlüğünü güçlendirir; basın özgürlüğü de barışın kalıcılığına katkı sağlar.  Medya toplumun vicdanına giden en kısa yoldur. Bu yolu vicdan ve adaletle ördüğümüzde, gelecekte huzurlu bir ülkede yaşamanın temellerini atabiliriz.” dedi.

Saruhan Oluç: “Kürt sorununun çözüm adresi Meclis olmalı”

Bozarslan’ın ardından konuşan DEM Parti Komisyon Üyesi Saruhan Oluç, Kürt sorununun çözümü için Meclis’in ilk kez etkin bir adım atacağını söyledi.

Oluç, “Kürt sorunun çözümü Meclis’i odak olarak gösterdik. İlk defa Meclis komisyon kurarak bir adım atacak. Sürecin toplumsallaşması, toplumsal ayağının güçlü olması gerekir. Komisyon bu toplumsallaşmanın önemli bir aracı haline geldi” dedi.

Oluç, mevcut sürecin 2013–2015 dönemindeki çözüm sürecinden farkını da anlattı: “O dönem Akil İnsanlar Heyeti’yle aşağıdan yukarıya doğru bir etkileşim sağlanıyordu. Bu kez süreç yukarıdan aşağıya toplumu etkileme biçiminde ilerliyor.”
Toplumda sürece yönelik bir güvensizlik bulunduğunu belirten Oluç, “Atılacak adımlar bu bakışı değiştirebilir. Bu sorun çoğu zaman silah ve çatışma üzerinden konuşuluyor; oysa bunlar sonuç. Asıl olarak nedenleri konuşmalıyız” diye ekledi.

‘Medya sürecin en güçlü tanığı ama hâlâ dinlenmedi’

Oluç, Meclis Komisyonu’nun henüz medya temsilcilerini dinlemediğini hatırlatarak, “Gazeteciler bu sürecin en büyük tanıklarıdır. Ancak komisyonda medya hâlâ dinlenmedi. Kasım ayında bu yönde adım atılması planlanıyor, Meclis Başkanına bu talebi ileteceğiz” dedi.

Medyanın süreçteki etkisine dair de konuşan Oluç sözlerini şöyle sürdürdü: “Medyanın bu süreçte oynayacağı rol çok önemli. Ancak dilimizi bu sürece uyarlayamadık. Var olan yargı ve önyargılarla baktık. Bunun değişmesi lazım. Medyanın desteğiyle sürece verilen yüzde 70’lik destek daha da artacaktır. “Barış gazeteciliğini taraflara eşit söz hakkı tanımak, süreci kutuplaştırmadan aktarmak olarak görüyorum. Bir üslup ve dil değişikliğine ciddi şekilde ihtiyaç var.”

Oluç ayrıca, Komisyon’un İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşme yapmasının gündemde olduğunu belirtti ve “Bu konuda siyasi partilerden bir sorun çıkacağını düşünmüyorum,” dedi.
“Yasal ve anayasal düzenlemeler gerekiyor”
DEM Parti’li Oluç, silah bırakanların topluma yeniden kazandırılması, cezaevindekiler ve sürgündekilerin dönüşü için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Kürt sorununun çözümü için yeni bir anayasa zorunludur. Anadilin kamusal alanda kullanılabilmesi için de yasal değişiklik taleplerinde bulunacağız. Anayasal bir değişiklik olmadan Kürt sorunu çözülmez,” dedi.
Sürecin önünü kesmek isteyen aktörlere de değinen Oluç, “Bu süreci bozmaya çalışan hem uluslararası hem de yerli odaklar var. Bazı askeri ve sivil bürokrasi çevreleri sürecin ilerlemesini istemiyor. Güven artırıcı adımların atılması şart,” ifadelerini kullandı.

Panele verilen aranın ardından panel, “Bir Panzerin Olarak Barış Gazeteciliği” başlıklı oturumla devam ediyor.

Gazeteci Mahmut Bozarslan’ın moderatörlüğünde düzenlenen oturumda, Üsküdar Üniversitesi’nden Prof. Deniz Ülke Arıboğan ve Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek konuşmacı olarak yer alıyor.

Bu oturumda barış gazeteciliğinin kavramsal çerçevesi, medya etiği, çatışma dönemlerinde haber dili ve gazetecinin sorumluluğu tartışılıyor.

KAYNAK: Haber Merkezi 

Kuyumcular hedef haline geldi

Mobil Ketem aracı Lice'de

21 yaşındaki Nursena Düzgün'ün ölüm nedeni belli oldu

GGC ödülleri sahiplerini buldu

Yazar Mehmet Uzun anıldı

Diyarbakır'da 'Barış Süreçlerinde Basın ve Medyanın Rolü' paneli gerçekleştiriliyor

Diyarbakır'da sporun en'leri belli oldu: Yerel Basın Ödülü Ramazan Seykan'a verildi

Diyarbakır Kitap Fuarı'nın lansmanı yapıldı

Eş Başkanlar'dan Koma Amed konserine katılım çağrısı

Amedspor'un yeni teknik direktörü Sinan Kaloğlu oldu

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.