Diyarbakır ve bölgede faaliyet yürüten 328 sivil toplum örgütü 1 Eylül Dünya Barış Günü için ortak bir açıklama yaptı.
EMEK HABER- STK'lar adına Diyarbakır'daki ortak açıklamayı okuyan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, barışın Türkiye'nin öncelikli gündemi olması gerektiğini vurguladı ve tüm aktörleri, çatışmasızlık ortamının sağlanması için sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Eren, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Savaşa karşı barış hakkımızda ısrarcıyız"
"İnsanların en temel amacı; korkudan uzak, güven içinde ve onurlu bir şekilde yaşamaktır. Savaşların olmadığı bir dünyada, barış içinde yaşamak temel bir insan hakkıdır.
Birleşmiş Milletler Örgütü’nün kuruluş antlaşması ve temel belgelerine göre uluslararası toplumun temel görevi dünyada ve toplumlar arasında barış ve güvenliği sağlamaktır. Ancak uluslararası toplumun gözleri önünde dünyanın birçok yerinde savaşlar, çatışmalar ve şiddet olayları bütün acımasızlığı ve yıkıcılığıyla devam etmektedir. Sadece son 10 ayda Filistin’de gerçekleşen saldırılarda 40 binin üzerinde insan yaşamını yitirmiştir. Saldırılardan her zaman olduğu gibi en çok etkilen kadın ve çocuklar olmuştur.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen yaşanılabilir bir dünya için savaşlara karşı barış hakkımızı ısrarlı şekilde savunmaya devam etmeliyiz. "
"Barış için amasız ve fakatsız artık yeter"
"Son günlerde birçok kentte düğünlerin basılması, Kürtçe parçalar eşliğinde halay çekenlerin örgüt propagandası iddiası ile gözaltına alınması, tutuklanması ve cezalandırılması; Kürt Meselesi bağlamında çözümü, kollektif sosyal ve siyasal haklar içinde tanımlamaktan kaçınan ve salt “bireysel hak ve özgürlüklerin” tanınması olarak geçmişten bugüne yorumlayan ve gören anlayışın ne kadar yanıldığını bir kez daha göstermiştir.
İmzacı kurumlar olarak barış için amasız ve fakatsız artık yeter diyoruz. Barışın Türkiye’nin en önemli ve öncelikli gündemi olması gerektiğini, bu nedenle barışın yeniden konuşulduğu bir sürecin inşa edilmesi için tüm sorumlular ile temasa geçmeyi topluma ve ülkeye karşı bir görev ve sorumluluk olarak görmekteyiz.
Bu çerçevede haklı ve güçlü bir şekilde Kürt Meselesi’nin barışçıl ve demokratik çözümüne yönelik çatışmasızlık ortamının sağlanması için tüm aktörleri, toplumsal ve siyasi dinamikleri üzerine düşen sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye bir kez daha davet ediyoruz."
Haber: Ercan ÇAĞLAYAN
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.