Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunduğu araştırma önergesiyle her beş yılda bir yerel yönetim seçim sonuçlarını hükümsüz kılan kayyım atamalarının, medeni ve siyasi hakların kullanımını nasıl kısıtladığını ve ana akım medyanın bu süreçteki rolünü araştırmayı talep etti.
Cupolo, Anayasa'nın 98. ve TBMM İç Tüzüğü'nün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını istediği önergesinde, özellikle 1980 askeri darbesi sonrası belediyelere atanan kayyımları ve 1 Eylül 2016'da çıkarılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile belediyelere kayyım atanma sürecini mercek altına aldı.
Önergede, 2016-2019 yılları arasında 101 belediyeye kayyım atandığı ve 151 belediye meclis üyesinin görevden alındığı belirtiliyor. Ayrıca, KHK’lerin olağanüstü hal koşullarında çıkarılmasına rağmen, sonrasında kalıcı hale getirilerek idari vesayetin güçlendirildiği ifade ediliyor.
Son olarak 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Hakkari Belediyesi Eş Başkanı seçilen Mehmet Sıddık Akış’ın, seçimden sadece iki ay sonra terör suçlamasıyla gözaltına alınarak görevden uzaklaştırılması ve yerine kayyım atanması, önergeye konu olan en güncel örnek olarak vurgulandı.
Cupolo, kayyım atamaları ve ana akım medyanın bu süreçteki rolüne dikkat çekerek, medyanın idari vesayet rejiminin savunucusu haline geldiğini belirtti. Yeni Şafak gazetesinde Aybike Eroğlu’nun Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları ve personeli hakkında yazdığı asılsız iddiaların ardından belediyeye kayyım atandığını hatırlattı.
Önergenin gerekçesinde, kayyım atamalarının seçme ve seçilme hakkını, siyasi faaliyette bulunma hakkını ve vatandaşlık hakkının kullanımını engellediği vurgulandı. Ayrıca, bu sürecin ardındaki yasal düzenlemelerin ve medyanın rolünün tüm yönleriyle araştırılması gerektiği belirtildi.
Haber: Ercan Çağlayan