Barış Nöbeti: Kadınlar seslerini yükseltiyor

Barış Nöbeti: Kadınlar seslerini yükseltiyor

İnsan Hakları Derneği Diyarbakır şubesi her ayın ilk Cuma'sı düzenlediği “Barış Nöbeti” etkinliğini “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle “Kadınlar Barış İstiyor” sloganıyla gerçekleştirdi.

GÜNCEL 1.03.2024 15:50:00 474 0

Ercan Çağlayan 
Dernek şubesinde gerçekleşen nöbet eyleminde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkan Yardımcısı Suzan Mehmetoğlu, şunları söyledi: 

"BARIŞ COĞRAFYAMIZDA ÖNEMLİ BİR HAK TALEBİDİR"

"İnsan hakları savunucuları olarak özellikle çatışmalı bir bölgede yaşadığımızı da önemseyerek barışın bir hak olduğunu, her zaman dile getirdik. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 19 Aralık 2016 tarihli kararıyla Barış Hakkı Bildirisi’ni kabul etti. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 22 Haziran 2017 tarihli kararı ile “barış hakkının” desteklenmesi gerektiği üye ülkelere hatırlatıldı. Barış istemek bir hak olarak tanımlandı. Barışı savunmanın bir insan hakkı olduğu belirlendi.
Barış talebi aynı zamanda medeni ve siyasal haklarla; yaşam hakkı, işkence yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ile de son derece ilgili bir talep. Bu nedenle İHD, barışın insan hakları ve insan özgürlüklerine dayalı olduğunu daima kabul etti. Bizlerin yaşadığı coğrafya etnik, dilsel, dinsel ve kültürel olarak çok farklı kimliklerin yaşadığı bir coğrafya. Ancak maalesef ki Türkiye’de yerleşik resmi ideoloji sadece Türk ve Sünni Müslüman kimliğini temel almış ve bu ideolojiye uygun bir siyasi sistem oluşturmuş. Bu nedenle de farklı etnik, dilsel, dinsel ve kültürel kimlikler her zaman sorun yaşamışlar coğrafyamızda; ya yok edilmişler ya asimile edilmişler ya da yok edilmeye çalışılmışlar. Bu nedenle “barışın” coğrafyamızda, önemli bir hak talebi olduğu, çok net olarak ortaya çıkmakta."

"KADINLAR OLARAK BARIŞ İSTİYORUZ" 

"Coğrafyamızda yaşanan savaş ve çatışmalı ortam nedeniyle binlerce kadın mağdur olmuştur. Maalesef ki kadınlar ev baskınlarında, köy baskınlarında, gözaltı merkezlerinde ya da cezaevlerinde yoğun şiddete maruz kalmaktadırlar. Devletin kullandığı şiddet fiili ve şiddet dili erkek egemen şiddetin toplumda da yaygınlaşmasına neden olmakta ve bu sebeple evler, sokaklar, iş yerleri her yer kadınlar için güvensiz ortamlar olarak ortaya çıkmaktadır. 
Yaşanan Suriye Savaşı nedeniyle, coğrafyamızda sığınmacı göçü olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Mülteci Hakları Sözleşmesi’ne koyduğu çekinceler ve toplumsal olarak ırkçılığın çok yaygınlaşmış olması sığınmacı kadınların da çok büyük sorunlar yaşamalarına, şiddete maruz kalmalarına neden olmaktadır.
Böylesine çatışmalı ortamlarda kadınların barış istemekten başka hiçbir çareleri yoktur. İnsan Hakları Derneği olarak daima barış hakkını savunduğumuz gibi barışçıl anlamda birçok mücadelenin de öncüsü olmaya çalıştık. Barış için yıllar boyunca çok etkinlikler düzenledik. Şimdi de “Barış Nöbeti” tutuyoruz. Barış nöbetlerinde barışın çok önemli bir insan hakkı olduğunu temel bir hak olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getiriyoruz.İşte bu barış nöbetlerimizi bir Barış Konferansı’yla taçlandırmaya karar verdik. 16 ve 17 Mart tarihlerinde Amed’de düzenleyeceğimiz Barış Konferansı’nda barış taleplerimizi bir kez daha ve yüksek sesle dile getireceğiz. Bu seslerin büyük bir çoğunluğunu da kadınlar oluşturacak."

 

 

Zınar Altuntaş'ın defans eleştirisi maça yansıdı

ROJBASH, 3. Amed Film Festivali'nde seyirciyle buluşuyor

HÜDA - PAR'dan GGC'ye ziyaret

Kürtçe hizmet veren işletmeciye hakaret davasında beraat

Eşbaşkan Bucak: Diyarbakır kadınlarla büyüyecek

Diyarbakır'da festival zamanı

Diyarbakır'da genç akademisyen evinde ölü bulundu

DTSO meclisinden Amedspor'a destek

Diyarbakır OSB Başkanı Fidan: 'Sanayici kredi yükü altında eziliyor'

Amedspor'dan Zınar Altuntaş'a unutulmaz bir gün

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.