Tarih: 21.09.2025 17:26

Babasından rüşvet istediğini iddia ettiği gardiyandan şikayetçi oldu

Facebook Twitter Linked-in

EMEK HABER - Diyarbakır'da Akciğer Kanseri 4'üncü evre hastası olan hükümlü İsmail Zeybek'in kızı Sultan Elhakan, babasına refakat eden gardiyanın babasından rüşvet istediği gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundu.

2 yıl önce Batman'da kapalı cezaevine hükümlü olarak girdikten sonra kalan cezasını açık cezaevinde geçireceği için Temmuz ayında izinli olarak evine geldi. Kızı Sultan Elhakan, babası İsmail Zeybek'i götürdüğü hastanede yapılan tedavinin ardından akciğer kanseri teşhisi konulduğu gerekçesiyle kemoterapi tedavisine başlandı.

Ağustos ayında babasının ev izni bittikten sonra açık cezaevindeyken tedavi için hastaneye giden babasına refakat eden infaz koruma memurunun kendisinde 1000 TL rüşvet talep ettiği gerekçesiyle savcılığa başvurduktan sonra CİMER'e şikayet etti.

Dilekçe'de rüşvet talebi belirtildi

Elhakan'ın, Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği şikayet dilekçesinde; "Öz babam İsmail Zeybek, Batman Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunmakta iken, dilekçe ekinde sunmuş olduğum babama ait hükümlü izin belgesinden de anlaşılacağı üzere kendisini Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Polikliniği'ne götürdüm. Muayene ve tetkikler sonucunda babamın akciğerinde kitle olduğu ve ileri tetkik amacıyla Dicle Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Polikliniği'ne sevki gerektiği söylendi. 19 Temmuz'da yapılan muayene sonucunda babamın hastalığının akciğer kanseri olduğu ve ileri tetkik ile tedavi için yatırılması gerektiği belirtildi. Babam bu nedenle sonraki gün Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Bölümü'ne yönlendirildi. Babamın tedavisi hastanede devam etmekte olup, kendisine misafir hükümlü kaydı yapılmıştır. Ancak 06 Ağustos'ta yaşanan olayda, babamın bulunduğu odada görevli bir infaz koruma memuru benden kimlik bilgisi istemiş, ben kimliğimi ibraz ettiğim halde kabul etmemiştir. Babamın zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için benden günlük 1000 TL talep edilmiştir. Bu durumu reddettiğim için babamın zorunlu ihtiyaçları karşılanmamış, tedavisi aksatılmıştır. Ben bu yaşananlara ilişkin olarak CİMER'e başvuru yaptım. Babamın yeniden Diyarbakır Açık Cezaevi'ne sevkinin sağlanması için yetkili makamın gerekeni yapmasını talep ediyorum" ifadeleri kullanıldı.

Bir hükümlü yakını olarak uğradığı haksızlığı dile getirmek istedğini belirten Elhakan; "Babam Batman Cezaevi'nde 2 yıl önce cezaevine girmiş bir hükümlü olarak Ağustos ayında izinli olarak yarı açık cezaevine gönderildi. O ev iznine çıktığı süre içerisinde ben onu hastaneye götürdüm. O süreçte akciğer kanseri teşhisi konuldu. Aslında hastanın biyopsisinde akciğer kanseri olduğunu ve hatta sonra çekilen Pet-City'lerle son evrede olduğu anlaşıldı. Hastanede yattığı süre içerisinde, eşlik eden infaz koruma memuru babamdan rüşvet talep etmiş. Sivil kıyafetli, adını bilmediğim ve kendini hiç tanıtmayan biri girip direkt beni odadan derhal çık diye, sözel olarak hakaret düzeyine varan ve hem beden dili olarak hem de yüksek sesle beni odadan kovdu. Ben de aslında vasi olduğumu, babamın ihtiyaçlarını gidermek istediğimi söyledim. Daha önceki infaz koruma memurlarının bana bu yönde bir bilgi vermediğini, yasak olduğunu bilmediğimi söyledim. Yasaktır dedi, çıkacaksın dedi. Döndü babama dedi ki sen göreceksin dedi. Bak ben seni uyardım. Seni kapalıya attırayım da gör gününü dedi. Sonra gitti bir şeyler karaladı. Hastane polisi çağırıldı. Hastane polisi gelmedi velhasıl. Bir şeyler karaladı. Sabah oldu. Ben gittiğimde dört tane jandarma benim babamın bir gecede adamın tuttuğu haksız, mesnetsiz tutanak yüzünden benim babamın direkt kapalı cezaevine işlemleri yapılıyor. Benim babam 55 kilo, adam 100 kilo, benim babamın bir kolunda serum, akciğer CA 4'üncü evre kanseri. Onu dövmeye çalıştığını, tokat atmaya çalıştığını ve birilerinin araya girdiğini iddia ediyor. Fakat tutanakta iddialarını ortaya koyan hiçbir şahit ve hiçbir şey yok. Ve adamın bu tuttuğu tutanak dolayısıyla benim babam hala bir aydır hem tedavi süreci aksadı hem de kemoterapi göremedi. Cezaevinde çok zor şartlarda hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Şu anda da eğitim araştırmada onkoloji de yatıyor. Radyoterapi başlandı. Kemoterapiye geçildi" dedi.

Cumhuriyet Başsavcılığı'na infaz koruma memuru hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Elhakan; "Adam babama diyor ki gece 12'de seni eve gönderirim, sabah 6'da burada olacaksın. Eğer olmazsan firarını veririm diyor. Ama tabii bunun bir karşılığı var diyor. Benim 6 çocuğum var demiş. Ben zaten devletin verdiği maaş benim çerezim, bu işler böyle yürüyor amca sen bilmiyor musun demiş. Babam da demiş valla oğlum ne "Param vardır. Ne vereyim yani. Hele bir kızım gelsin ben kızıma söylerim" demiş. Adamın rüşvet istediğini ve babamın bu talebi kabul etmediğini ve bundan dolayı benim babamın bunlara maruz kaldığını Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurunda bulundum. CİMER'e yazdım. Gittim cezaevi savcısıyla görüştüm. Dedim ki, "Savcım, adam rüşvet istemiş babamdan. Babam da kabul etmediği için bunlara maruz kaldık. Benim babam bu durumda mesela hastanenin getirdiği yemekleri yemek zorunda. Büyük bir kilo kaybı oldu. Hastamızla ilgilenemiyoruz. Tedavi süreci aksadı. Bir sürü şeye maruz kaldık. Artı hakim bu kararı bozdu efendim. Yani babamın uğradığı bu durumdan dolayı biz itiraz ettik. 3'üncü Ceza İnfaz Hâkimliğine. 3'üncü Ceza İnfaz Hâkimliği değerlendirdi. Aslında burada bir hata olduğunun farkına vardı ve karar çıkardı. Dedi ki bu adamın açık cezaevine iadesi. İnfaz hâkimliğinin yazısı cezaevine gittiği gibi bunlar alelacele bir disiplin kuruluyla toplanıyorlar. Bunlar benim babamın onu dövmeye çalıştığını iddia edip bir de disiplin suçu veriyorlar. 10 gün hücre cezası veriyorlar. 4'üncü evre 55 kilo olan hastaya 10 gün hücre cezası. Neden? Çünkü karar çıkmış, bunu açığa verin demişler. Açığa geçmesinin önüne geçmek için ne yapmaları lazım, disiplin suçu öne sürmeleri lazım. Hakim kararı bozduktan yarım saat sonra benim babama disiplin suçu tebliğ ediliyor. Gardiyanın aslında rüşvet istediğini, rüşvetine karşılık bulamadığı için bu olaylara başvurduğunu ve ben gerçekten sadece bunun o infaz koruma memuruyla da tek olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.

Bugün hastanede babasından rüşvet istediğini iddia ettiği infaz koruma memurunu gördüğünü aktaran Elhakan; "Bugün hastaneye babamın yanına gittim. Benim savcılıktan hastayı görebileceğime dair izin belgem var. Savcılık kararıyla gidebiliyorum yanına. Gittiğimde ben bu infaz memurunu orada gördüm. Hemen babamın kapısını önünde gördüm. Hemen o arada gördüm. Gittim dedim ki: "Abi senin için rahat etti mi?" Adam zaten ölmek Üzere. Yani ölmek üzere olan hastaya bu kötülüğü niye yaptın? Sen madem para istiyordun gelip bana söyleseydin, ben sana para verirdim yani. Ya verirdim ya vermezdim yani vermek de suçtur. Rüşveti istemek de suçtur. Vermek de suçtur sonuçta. Sen dedim bu talebini dedim 75 yaşında akli dengesi bile artık yerinde olmayan bir insana sen nasıl böyle bir talebi iletirsin, bu zor durumdan yararlanırsın gibilerinden böyle yaptı. Güldü arkasından döndü, gitti. Ceza erteleme için başvurumuz var. Ağustos ayından itibaren bu da tabii süreç uzatılıyor, uzatılıyor. Yani normalde 10 günde, 15 günde olması gereken süreç ayları buldu. Benim talebim babamın şu andaki sağlık durumunun kötülüğünden dolayı açık cezaevine geri iadesi ve tedavisinin eksiksiz yapılmasıdır" ifadelerini kullandı.

KAYNAK: Haber Merkezi 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —